Il Trafik No: 01
Yüzölçümü: 17.253 km²
Nüfusu: 2.201.670 (31 Aralık 2016)
Coğrafi Konumu: Adana Toros dağlarının güneyinde yer alan Çukurova’da Seyhan nehri üzerinde kurulmuştur. Akdeniz’e yaklaşık 160 km’lik kıyısı bulunan Adana Avrupa’yı, Asya’ya bağlayan önemli ulaşım yolları üzerindedir.
Komsu illeri: Doğusunda Osmaniye 90 km, Hatay 190km, Kuzeydoğusunda K.Maras 187 km, Kuzeyinde Kayseri 332 km, Kuzeybatısında Niğde 205 km, Batısında İçel 70 km.
Topografyası: (Dağlar, Nehirler, Göller vb.)
Orta dogu ile kara ve demiryolu baglantisi Adana üzerinden yapilir. Bu baglanti Toroslar’da Gülek Bogazi’ndan saglanir. Il yüzölçümünün % 49 daglik, % 23 yaylalar ve %27 ova ve düzlük alandir. Güneyden kuzeye gidildikçe Toroslara varinca yükseklik 2500 m. asar. Toroslarin etekleri Akdeniz’e dogru ova biçimini alir. Iç Anadoludan dogan Seyhan ve Ceyhan Nehirleri Akdenize akar. Toros Daglarinin zirvesinde yedi göller vardir. Seyhan nehri üzerinde Seyhan ve Çatalan Baraj gölleri, Ceyhan Nehri üzerinde Aslantas Baraj gölü ile, Karatas’ da Akyatan ve Agyatan kus cenneti gölleri vardir.
Iklimi : Adana Akdeniz iklim özelliklerini tasir. Yazlari sicak ve kurak, kislari ilik ve yagislidir. Ortalama yagis miktari 625 mm.’dir. Yagislar % 51 kisin, % 26 ilkbaharda, %18 sonbaharda, % 5 yazin düser. En soguk ay Ocak (ortalama 9 C), en sicak ay Agustostur (Ortalamasi 28C ).
Bitki örtüsü:
Akdeniz iklimi özellikleri tasiyan bitki örtüsü, yüksekligi 700-800 metreye kadar olan kesimde, mersin (murt) (myrturs cummunis) sandal (arbutus andrachne) kermes mesesi (quercus coccifera), çinar (platanus orientatis), yabani zeytin (oleaeuropea sylvestris), akça kesme(philyrea latifolia), menengiç (pistacia terebinthus), sakiz agaci (pistacia lentiscus), funda (erica verticillata), erguvan (cercis siliquastrum), kara çali (paliurus spina), zakkum (nerium oleander), okaliptus (ecalypus spp) gibi maki türü agirliklidir. 800 metreden itibaren yayvan yaprakli mese (quercus calliprinus), kizilcik (cornusman), defne (laurus canseriensis), daha yükseklerde çam türleri (pinus nigra, pinus sylvestres), ardiç (junipearus), kayin (fagun), toros göknari (abies cilicica), sedir (cedrus libani) ve 2000 metreden sonra alp tipi çayirlar rengarenk çiçekleriyle dogal bir hali görünümündedir.
Çukurova bölgesinde yumrulu bitkilerden kardelen (galanthus plicus), yabani siklamen (cyclamen mirabille hidebr), ada sogani, nergis (narissus), sümbül (ylacinthus) ve benzeri bitkilere bahar aylarinda sikça rastlanir.
Yine bölgede kirsal kesimde yetisen, gelincik (pampal) çiçeginin Avrupa’daki türlerinden farkli oldugu bilinmektedir.
Tarihçesi:
M.Ö. 1900 Luvi Kralligi (Hititlerin bir kolu), M.Ö. 1500-1333 Arzava Kralligi (Hititlerden ayri dogu kökenli bir grup), M.Ö. 1900-1200 Hitit Kralligi, M.Ö. 1190-713 Kue Kralligi (Frigler), M.Ö. 713-660 Asur Kralligi, M.Ö. 663-612 Kilikya Kralligi, M.Ö. 612-333 Pers Satrapligi, M.Ö. 333-323 Helenistik dönemi, M.Ö. 312-1333 Selökidler, M.Ö. 178-112 Karsunlar dönemi, M.Ö. 395-638 Bizanslilar ve M.S. 638 Islam devri sirasiyla Ermeni Kralligi, Misir Türk Memluklulari, Ramazanogullari Osmanlilar, Fransizlar tarafindan isgal edilen Adana 5 Ocak 1922’de kurtarilmistir. Böylece tarih boyunca on ayri ve büyük medeniyete, 18 ayri siyasi yapilasmaya sahit olmustur.
Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin deltasinda verimli sulak arazide kurulu Adana’nin tarihi, cografi konumu nedeni ile M.Ö. 6000 yillarina uzanmaktadir. Adana, Antik Kilikya Bölgesinin en önemli sehirlerinden birisidir. Hititler’den Osmanli’ya, gelmis geçmis birçok medeniyetlerin besigidir. Adini Yunan mitolojisine göre Gök tanrisi Uranus’un oglu Adanus’dan almistir. Toroslardan ovada genis kivrimlar yaparak Akdeniz’e dökülen Seyhan (Sarus)nehrinin kiyilarinda kurumustur. Adana’nin merkezinde bulunan Tepebag höyügü, Insan oglunun yerlesik hayata geçtigi neolitik döneme aittir. Tarihi M.Ö.6000 lere kadar dayanan Dünyanin en eski yerlesim birimlerinden birisidir. Adana Kiznuwatna Kralligi’nin Merkezi iken M.Ö.1350 lerde Hitit Federasyonuna dahil olmustur. M.Ö. 9.yy.da Asurlular’in M.Ö. 7.yy.da Iranlilarin eline geçmistir. M.Ö. 333’ de Büyük Iskender ve ordusuna ev sahipligi yapan Adana, Issos savasindan sonra Makedonyalilar’in , Iskender’in ölümünden sonra da Selefkiler’in eline geçmistir.
M.Ö. 1. yy. da Bölgede Eyalet valisi olarak görev yapan ünlü Hatip Çiçeron zamaninda Roma devletinin hakimiyetine giren Adana, Dogu Roma’nin en büyük ticaret merkezi olmustur. M.S. 260’da Sasaniler’in, M.S. 4. yy. da Bizanslilar’in, 8. yy. da Abbasilerin, 10, yy, yine Bizanslilar’in, 11. yy. da Selçuklular’in, 12. yy. da Ermeniler’in, 14.yy.da da Memlüklüler’in eline geçerek tamamen Türklerin olmustur.
Türk Memlük Devleti zamaninda Orta Asya’dan Çukurova’ya gelen Türkler, bu verimli ve sulak topraklar üzerine yepyeni bir medeniyet kurulmasinda öncülük etmislerdir. Pyramos nehrinin adi Ceyhan, Sarus nehrinin adi ise Seyhan olmustur.
Adana’da 1352 yilinda kurulan Ramazanoglu beyligi 1517 yilina kadar devam etmistir. Bu tarihte, Misir seferine giden padisah Yavuz Sultan Selim, Adana’yi Osmanli Imparatorluguna baglamistir. 1535 yilinda dogu seferine çikan Kanuni Sultan Süleyman’a, 1638’de Bagdet seferine çikan padisah lV. Murat’a,1833’de Osmanli devletine bas kaldiran Misir valisinin oglu Ibrahim Pasa’ya ve ordusuna ev sahipliği yapmıştır.
I.Dünya Savaşının bitiş tarihi olan 1918’de Türkler için yen bir mücadele başlamıştır.
31 Ekim 1918’de Adana’ya gelerek Alman maresali LIMAN Von Sanders’den Yildirim Ordulari Komutanligi’ni devralan Mustafa Kemal , “Savas, müttefikler için bitmiş olabilir; Ama bizi ilgilendiren savas, kendi istikbalimizin savasi, ancak simdi basliyor” diyerek, Adana’da Kurtulus savasinin ilk isaretini vermistir. Bu sirada düsman kuvvetleri Adana ve yöresini isgal etmeye baslamilardir. Amaçlari, Avrupa devletlerine destek veren bir Ermeni devleti kurmaktir. 1918-1919 yillarinda, isgalciler, Adana’da zulüm ve iskence uygulamislardir. Bunca baskiya dayanamayan Adanalilar örgütlenerek “Kilikya Milli Kuvvetler Teskilati”ni kurmuslardir.
5 Ağustos 1920’de Mustafa Kemal, Fevzi Bey (Çakmak) ve milletvekilleri Pozantı’ya gelerek burayı il merkezi haline getirmişler ve Pozantı kongresini yapmışlardır. 1920 Kasım ayında Fransizlar yenilgiye uğramışlar ve Fransız Hükümeti, T.B.M.M. Hükümeti’ni resmen tanımıştır. 20 Ekim 1921’de Fransızlarla “Ankara Antlaşması” imzalanmıştır. Bu antlaşmaya uygun olarak 5 Ocak 1922’de Fransızlar, Çukurova’dan tamamen ayrılmışlardır. Bu tarihten itibaren il merkezi tekrar Adana’ya taşınmıştır.